6 Eylül 2008 Cumartesi

bilet

sana hep rüyalarımı anlatırdım ya
yine garip iki rüya gördüm
ilkinde yatak odama gidiyorum.. perdelere yastıklar tutuşturmuşum. pencerden dışarı bakıyorum.. evimin arkası uçurum ve uçurum bir denize açılıyor... o kadar güzel bir deniz ki.. sabah güneşi doğuyor... ama ben uçumdan korkuyor kendimi güvene almak istiyorum..yatak odamın yerini değiştirmek için evi çeviriyorum tek başıma... uçurumun olduğu taraf evin tek cephesine kalıyor....pencereden bakıyorum ve yine denizi ve denizin üstünde küçük bir kayacıktan ada görüyorum...
---
bir paket geldi ve paketi açtım içimden bana alınmış tek kişilik bir tren bileti çıktı... bileti kimseye göstermek istemedim ama o yolculuğa çıkmaya karar verdimmm

1 yorum:

gazoz kapağı dedi ki...

İkinci rüyan rüyadan ziyade bir hayale benziyor. Kurgulanmış, beynin süzgecinden geçirilmiş gibi. Ama bunu sen kurgulamadığına göre rüya senin için tasarlanmış ve yastığının altına bırakılmış. Aslında sen de uzun zamandır olan bir değişme var. Belki farkındasın belki değilsin. Çünkü bu değişme çok yavaş oluyor. Fakat yavaş olduğu kadar kudretli. Şu ana dek değişen Ayşe, kendisine tek kişilik bir tren bileti geldiğinde onu normal bir insan gibi şaşırarak karşılamayan, sağa sola bu nedir diye sormayan, biletteki hikmeti tek başına görebilen kişi haline getirildi sanki. Şimdi zamanı. Bilet geldiğinde, biletin muhatabı bilete verilmesi gereken değeri gösterecek. Onu alacak ve yolculuğa çıkacak. Bedeni yer değiştirmeyecek muhakkak, o yüzden kimse bu yolculuğu bilmeyecek. Gibi geldi bana.
İlk rüyan ise, tam bir masal. Çocukken bana bu masalın anlatılmasını isterdim.